GÖKSUN HABER MERKEZİ



ÇOCUK OLDUĞUM YILLAR

ÇOCUK OLDUĞUM YILLAR
MEHMET AKİF ÖNDER( ninomakif@hotmail.com )
507 views
26 Şubat 2025 - 17:39

Teknolojideki gelişmeler baş döndürücü bir hızla ilerlerken çocuklarımız da bu gelişmelere aynı hızla ayak uyduruyor. Bu gelişmelerin hayatımızı kolaylaştırdığı tartışılmaz bir gerçek. İnsanlığa pek çok yarar sağladığı da ortada. Ama her getirinin bir götürüsü olduğu da unutulmamalıdır. Çocuk olduğum yılları düşündüğümde bunu daha iyi anlıyorum.

Hangi yıllar mı?..

SMS’nin, MMS’nin olmadığı, pulların yalanarak zarf arkalarına yapıştırıldığı yıllardan bahsediyorum. Dükkân önlerine duvarlar boyu sıralanan “tebrik kartları”nın büyük bir zevkle gönderilecek kişiye göre seçildiği yıllardan yani Başkalarının senin adına hazırlamadığı, senin de internetten kopyala yapıştır yöntemiyle çoğaltarak aynı mesajı tüm tanıdıklarına göndermediğin yıllardı.

Tebrik kartını seçmek de bir emekti o yıllarda. Arkasına kendi mesajını yazmak da Daha aileler çekirdekleşmemişti o yıllarda. Üst kattaki komşu da çocukların gürültüsünden şikâyetçi değildi. Tüketim ekonomisi bugünkü gibi pompalanmıyordu.

Oyunlarımız da bugünden farklıydı, oyuncaklarımız da Her yönüyle farklıydı o yıllar. İletişim araçları bugünkü gibi ne gelişmişti ne de bu kadar yaygındı. Artistlerin silikonları patlamıyordu o yıllarda. Bizi de ilgilendirmiyordu zaten. Şimdiki gibi darbe planlarından değil, eğer yapılırsa darbelerden haberimiz oluyordu.

En fazla altı pilli radyonun beş on evde bulunabildiği yıllardı. O da ajansları dinlemek için. Bir de “arkası yarın” programları beklenirdi gençler tarafından merakla. Dinleme işi bittikten sonra pili çıkarılırdı bitmesin diye radyonun.

Zayıflayan piller ayazda bırakılırdı tekrar dolsun hesabıyla. Dinlenen sanatçılar herkesin hayalinde farklı canlanırdı. Müzik taş plaklardan dinlenirdi bulabilenler tarafından.

İnsanların vadesiyle öldüğü yıllardı. Trafik de bu kadar yoğun değildi, trafik kazaları da ve kazalarda ölenler de Ölenler için kalp krizi, beyin kanaması, kanser vb. ölüm sebeplerinin yerine “vadesi yetti” deniliyordu sıklıkla.

Kaderin ve kadere inanmanın hâkim olduğu yıllardı. Ne doğum kontrolü için bu kadar para harcanıyordu ne de doğum yapmak için. “Tüp Bebek” (suni tohumlama) bilinmiyordu daha. Her şey Allah’ın tak-

diriydi. Sünnetçilerin “fenni” olduğu yıllardı.Gıdaların genetiği değiştirilmemişti daha. Herkesin kendi gıdasını ürettiği yıllardı. Herkesin az çok tarlası vardı mevsimine göre bitkiler yetiştirdiği. Tarlalar ya atla ya da öküzle sürülürdü.

Kara saban kullanılırdı yani. Tarlalar da günümüzdeki gibi hor kullanılmazdı. Nadasın hâkim olduğu yıllardı. Toprağın bile dinlenmeye bırakıldığı zamanlardı bugünün aksine. Ardıç kütüğünden yapılan tapanlar ağırlaşsın diye çocuklar bindirilirdi üzerine genellikle. Daha güneş doğmadan gidilen tarlalarda hep birlikte çalışılırdı. Anne ve çocukların getirdiği “kuşluk yeme ği” (kahvaltı) yenirdi zevkle. Hiçbir şeyin hilesi hurdası yoktu o yıllarda. Ata dede usulü yapılırdı her şey. Kendi yiyeceğine hile katmazdı kimse. Suni gübreler bilinmiyordu. Dört çeker traktörlerle yarılmamıştı toprağın bağrı daha. İşler ilkelce yapılıyordu belki ama toprak daha verimli, ürünler daha bereketliydi.

Açgözlü değildi insanlar. Aza kanaat edilen yıllardı. Ekin denirdi tarladaki buğdaya, orak ya da tırpanla biçilirdi o yıllarda. Tarlanın büyüklüğüne göre üç dört günde biçilirdi komşuların yardımıyla. Erkekler biçer, kadınlar deste eder, çocuklarsa su taşırdı çalışanlara. Deste edilen ekinler öküzlerin çektiği kağnılara “anadut”larla yüklenerek harman yerine getirilirdi. Motorlu araç sesleri yerine kağnı gıcırtıları vardı o yıllarda. “Meses” denirdi öküzleri sürmek için kullanılan uzun sopaya. Ucunda “sakıt” denilen ucu sivri demirler olurdu genellikle. Öküzler yorulunca kağnılara “dayak” atılırdı durdurulup öküzler dinlensin diye. Harman yerine getirilen ekinler üst üste yığılarak büyük harmanlar yapılırdı. Yağmur yağdığında üzeri örtülür, yağmur dindiğinde açılırdı üzeri harmanın. Harman yerinde yüzlerce komşu harmanı bulunurdu. Köyün hepsi harman yerinde olurdu o mevsimde. “Döven” ya da “gem” denilen el yapımı araçları öküzler çekerdi harmanı sürmek için. Geme binmek büyük bir zevk olurdu biz çocuklar için. Gem sürme işi bittiğinde dövülen saplar toplanırdı “yaba” denilen parmaklı küreklerle. “Cec küreği” denilen tahta kürekler kullanılırdı sonra.

Harman savurmak için rüzgâr beklenirdi günlerce. Bu iş için en müsait zaman sabahın erken saatleri ve akşamın alacası olurdu genellikle. Diğer vakitlerde rüzgâr pek olmadığından harman başı sohbetleri yapılırdı herkesin katıldığı. Yemekler orada yenir, çaylar orada içilir, yataklar orada serilirdi. Ateşler yakılıpbuğday ve nohut kavrulurdu çerez niyetine.

Harman savurma işiyle sap samandan ayrıldığında “silme” denilen ölçü aracıyla buğdaylar ölçülerek “yayma” denilen adam boyu el yapımı kıl çuvallara doldurulurdu. Altı yedi kişiyle zor yüklenirdi kağnılara bu çuvallar. Eve gelen buğdayları kadınlar günlerce elerdi “gözer, sarat, halbur” denilen eleme araçları ile.

Unluk buğdaylar ayrı “yayma”lara doldurulurdu değirmene götürülmek üzere. Bulgurluklar kazanlarda kaynatılır, kurutulur ve seçilirdi değirmen öncesi taşından, tohumundan Değirmen işi de günlerce sürerdi. Öbek öbek yaymalar olurdu değirmende sıra bekleyen. Değirmen sonrası tekrar eve dönüş başlardı gıcırdayan kağnılar eşliğinde. Damda veya bahçede serilirdi getirilen bulgurlar kurusun diye. Bu arada tavuğu, kargası, serçesi; her türden börtü böceği nasibini alırdı bu ürünlerden. Savrularak kepek bulgurdan ayrılırdı önce hayvan yemi olarak. Kuruyan bulgurlar için tekrar bir eleme faslı başlardı sonra. “Setik” denilen küçük bulgurlar köftelik olarak bir kenarda yerini aldıktan sonra bulgurlar “yaymalanır”dı ardından.

İhtiyaç fazlası buğdaylar oda büyüklüğündeki tahtadan göz göz yapılmış ambarlara

konurdu daha sonra kullanılmak üzere. Kilere “himlik” dendiği yıllardı. Himlikte sıra sıra yaymalar yerini alırdı kışın kullanılmak üzere. Un, bulgur, nohut, fasulye; beş on komşunun günlerce yaptığı leğenlerce yufka ekmek Ekmek demişken “çarşı ekmeği” ya da “somun” denirdi fırın ekmeklerine. Binde bir gelirdi sofralara o yıllarda. Lahmacunun yufka ekmeğe sarılıp yenildiği yıllardı vesselam.

İnsan eli fazla değdiğinden mi, yoksa bunca çalışmaya sevgisini, birliğini, beraberliğini kattığından mıdır bilinmez, tadı lezzeti bir başka olurdu yiyeceklerin. Kışlık yiyecekleri hazır olmanın huzuru ile diğer işlerine devam ederdi insanlar. Hayatı yakalamak, güne yetişmek gibi kaygıları yoktu insanların. Hayatı yaşamaktı gayeleri. Şimdiki gibi hayat onları yaşamazdı.

Her işte birlikte olmak, birlikte yapmak anlayışı hâkimdi bugünkü bölünmüşlüğün aksine. Tarım ürünlerinde hâl böyle iken, hayvan ürünleri ve kışlık yakacağın hazırlanışı da farklı değildi bir başka yazının konusu olarak. Bu pencereden bakıldığında çocukluğumu, çocuk olduğum yılları özlüyorum netice olarak.

*

MEHMET AKİF ÖNDER

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.
İstanbul Güven'nin Sitesi -İzmir Güven'nin Sitesi - Ankara Güven'nin Sitesi - Antalya Güven'nin Sitesi - Gaziantep Güven'nin Sitesi - Bursa Güven'nin Sitesi - Mersin Güven'nin Sitesi - Kayseri Güven'nin Sitesi - Konya Güven'nin Sitesi - Bodrum Güven'nin Sitesi - Muğla Güven'nin Sitesi - Marmaris Güven'nin Sitesi - Fethiye Güven'nin Sitesi - Adana Güven'nin Sitesi - Diyarbakır Güven'nin Sitesi - Malatya Güven'nin Sitesi - Alanya Güven'nin Sitesi - Sakarya Güven'nin Sitesi - Samsun Güven'nin Sitesi - Kuşadası Güven'nin Sitesi
betmatikdeneme bonusuwww.medlockprimaryschool.comcasibom girişholiganbetonwinonwin girişgrandpashabetgrandpashabetbetwooncratosroyalbetgrandpashabetbetwoonnakitbahiscasibomholiganbet girişjustin tvcasibomcasibom girişi yaphacklinkonwinonwin girişimajbetmatbetdeneme bonusu veren sitelerJojobetbeylikdüzü escortsahabetartemisbetcasibom güncelbets10jojobetkingroyalmavibetcasibomcasibom girişmeritbetpinbahiszbahiscasinometropolKonak escortpinbahismarsbahismarsbahisbetebetcasibombetciobahiscommatbetjojobetpusulabetholiganbetmarsbahisjojobet girişcasibomextrabetcasibomdeneme bonusu veren sitelerholiganbetmatbetbetturkeymarsbahisSekabetjojobetsahabetbetturkeybetparkdinamobetdumanbetfixbetkralbetkralbetkulisbetmadridbetmeritkingnakitbahisholiganbet girişjojobetpadişahbetpadişahbetpadişahbet girişselçuksportsSekabetholiganbethttps://www.gvscolombia.com/marsbahismatbet girişbetturkeyimajbet girişfarmasicasibomcasibom girişredwinjojobetxslotcasibomcasivalbetofficeJojobet girişCasibommarsbahissekabet girişbahiscasinocasibom 811holiganbetholiganbetholiganbetjojobetcasibomGrandpashabet güncel girişcasibomjojobetextrabetbetwoonextrabet girişmatbetbetciosekabetmarsbahisbetistSekabetcasibomGrandpashabetvaycasinograndpashabettimebet güncel giriştimebetatlasbet güncel girişatlasbetartemisbet güncel girişartemisbetartemisbet güncel girişartemisbetİstanbul Escortcasibom girişhttps://www.gvscolombia.com/betebetbetciodeneme bonusu veren sitelercasinomaxijojobetjojobet girişjojobetjojobet girişgalabetmrbahisbahis sitelericasibommarsbahisholiganbetsekabetsahabetrestbetcasibommeritbetmatbetmatadorbetmaltcasinokingroyalmaltcasinoholiganbet girişgrandpashabetCasibom girişGrandpashabetmobilbahisbetciorestbetcasibomgrandpashabetmatadorbetmaltcasinoholiganbetmarsbahisonwinsahabetsekabetmatbetmarsbahis güncel girişbetsatcanlı bahisimajbetjojobetcasibombetciocasibomcasibomcasibom girişcasibom güncel girişjojobetcasibomcasibom girişCasibomtempobetkalebetsafirbetngsbahispusulabetcoinbartarafbettempobetmarsbahisonwinstarzbetpusulabetbets10